16 Ekim 2009 Cuma

İnsanlığın Lüzumu Yok - 2

Çakal, ormandan ayrılıp yakın akrabası Kurt’u aramaya koyulur. Kurt’un Aslan ile arası yoktur. Bu yüzden uzun yıllar önce ormanı terk etmiştir. Çakal uzun aramalardan sonra Kurt’un izini bulur.

Çakal; “Alında selam verilecek hayvan değil ama ne yapalım? İt oğlu it, uzaktan akraba oluyoruz ama ne gezer bunun gibilerde akrabalık. Sürüyle gezerler, sürüyle avlanırlar. Her neyse izini bulduk ya, çok şükür. Ne lazım, biraz uzaktan duralım. Derenin öbür kıyısından seslensek fena olmaz. Hey, Kurt kardeş bak buradayım, ben, çakal; yakın akraban, sana güzel haberler getirdim. Yüce kralımız aslan kendisine orman işlerinde yardım edecek birini arıyor. Aklıma hemen sen geldin, koşup haber vereyim akrabama dedim. Tilki denen o süprüntü, olmadık kişilere gider şimdi.”
Kurt; “Yüce kralıymış, yağcı teres. Kim bilir ne fırıldaklar geldi aklına! İkide bir akraba falan deme, hayatın hırsızlıkla geçiyor senin nerden akraba oluyoruz seninle? Tilki soyundan gelme soysuz it. Tilki en azından yaptığını gizlemiyor. Yine, ne fırıldakların var? Anlat bakalım.”
Çakal, olanı biteni anlatır, “Allah bilir, yakında aslan gidicidir. Büyük seçimle Krallığa sen seçilirsin. Sonra bütün orman gelirleri senin olur. Ben de senin yardımcın olurum. Olmaz mı kurt kardeş?”
Kurt; “Git, Aslan’a söyle göreve talibim. Kadromla gelirim. Kimseyi yanıma istemem. Demokratik bir seçim olursa ormana dönerim. Ha! Tilkiye de söyle fazla uğraşmasın aday bulacağım diye! Filler nasıl olsa beni destekliyor, panterlerin oyları da benim sayılır. Ormanı mum gibi yaparız.
Çakal; “Ulan, iyi mi yaptık kötümü yaptık, belli değil. Olsun, Tilki kurnazını sevmiyor ya!
Yeter. Bir de, kimseye eyvallahı yok. Baksana Aslanı bile iplemiyor. Tamam, uyar bu.
Sayın Kralım; Size Orman işlerinde yardımcı olacak birini buldum. Ormana belediye Başkanı yapabileceğiniz tek isim bence O.
Aslan; “Kim? Hem, biliyorsun seçimle bulunacak bu hayvan. Kimse benim korkumdan benim seçmemi istemiyor. Evet, Kim bu?”
Çakal; “Kurttur, Sayın kralım, kurt. Size saygılarını gönderdi. ‘Kralımın takdirlerine mazhar olmak, beni onurlandırmıştır her zaman’ dedi.”
Aslan; “Ulan! Bu Çakal yalan söylüyor, Kurt böyle sözler sarf etmez. Diktir, kimseye eyvallah demez, ne sarı tüylüdür O. Ormandan kovduğumda bile gıkı çıkmadan çekti gitti. Bir kere, filcidir, O. Ama dur bakalım, bu çakalın bir bildiği vardır. Boşuna bu kadar yolu tepmemiştir.
Aslında Kurt disiplinlidir, bu işi iyi de yapar. Gel gelelim Tilki ile arası yoktur. Tamaaam iş anlaşılıyor. Çakalın, Kurt’u neden istediğini anlıyorum. Peki, Çakal kardeş, Kurt’a açıktan bir destek vereceğim ama bu yalnızca ikimizin arasında kalacak.
Çakal; Siz merak etmeyin sayın kralım, Kurtlar vadisinde bile sırrımızı bilemeyecekler. Bak tilki, ben bu Kurt’u Belediye Başkanı yapmazsam Sırtlan olayım. Savulun, Bozkurt geliyor.
Kurtlar Vadisi, Orman. Ah ulan, birde beni dinlese şu Kurt! Ormanı ne güzel idare ederiz.

Yazarın notu:
Geçme namert köprüsünden ko aparsın su seni,
Sinme tilki gölgesinden, ko parçalasın aslan seni.
Bu Azeri atasözünün yukarıdaki hikâye ile güzel bir uyum sağladığını düşündüm ve orijinaline uygun olarak sizlere sundum.
(31 Aralık 2008)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder