16 Ekim 2009 Cuma

Siyaset Meydanı, Belediye Çıkmazı, Adalet Apartmanı, No: 5393

Diyelim ki, yerel yönetime veya bu yönetimin alt kadrolarına talipsiniz. Ve de adres soruyorsunuz değil mi? Halk size yolu gösterir: Siyaset meydanına gel kardeşim, orada dur! Bir konuşma yap halkına, seni muhakkak belediye çıkmazına yönlendireceklerdir. Adalet Apartmanının yanındaki binadan gir içeri, oh işte; istediğin yerdesin! Bu yer, bu koltuk, bu makam senin artık. Burada beş yıl ikamet edeceksin, hani eskilerin bir lafı vardır: Ev alma komşu al, derler ya! Komşularını incitmeyeceksin, Komşunun gözü üstündedir bileceksin, yüksek sesle konuşmayacak sesini yükseltmeyeceksin.
Belediye çıkmazında oturman da bazı madde ve kanunlara bağlıdır. Bu kanunlara uyar mısınız, uymaz mısınız, bilemem. Bilmeniz gereken, o yanı başınızdaki Adalet Apartmanında kimler oturduğu.

Bakın, yerel seçimlere bir yıldan az bir zaman kaldı partiler ve adayları ısınmaya başladı.

AKP yerel yönetimi icralarını anlatıyor, eh haklılar da birader. İlçeden köylere, tarladan çayırlara kadar asfalt oldu her yer. Çiftçi tarlasına traktörü ile asfalttan gidip geliyor. Yer, gök doğalgaz oldu. Gak desen su, iki milyon kişiyi kaldıracak alt yapı yapıldı. Hizmetler devam ediyor. Efendim, Büyükşehir zaten yapacakmış bunları… Peki, belediye yönetiminin başarısı yok mu? Bence var, ama! Bende başka bir duygu var. Tüm bunlara rağmen sanki bir şeyler eksik ya da ben tatminsizim. Sokaksa aynı sokak, komşu ise onlar da aynı apartman ile komşular.

CHP’de ise yerel yönetim adaylığına dört aday var Mümin TUĞLU, Özcan IŞIKLAR, Selami DEĞİRMENCİ ve Yılmaz KANDEMİR.

Mümin Hoca’nın Değirmenköy beldemizden deneyimi var. Yapar mı? Yapar. Peki, Ne yapıyor? Sessiz mi? Sessiz. Bekliyor.

Özcan IŞIKLAR, yapar mı? Alasını yapar, Belediyeciliği iyi öğrendi, Trakya’yı eyalet yap, ver yönetsin. Peki, ne yapıyor? Hiç! Ne yapsın? Bekliyor! Neyi bekliyor? İsminin açıklanmasını bekliyor. Açıklanmadan çalışmaz mı? Dürüst çocuktur, kopya vermek istemez.

Selami DEĞİRMENCİ… Altın kemeri 3 yıl üst üste kazanmış pehlivan edası ile dolaşıyor. Çalışıyor mu? En fazla çalışan, desek yalan olmaz. Zaten hiç durmadı ki, gittiği günden beri muhalefet yapıyor, içte ve dışta amansız mücadele ediyor.15 yıl boyunca partisi iktidar olamadı ve 15 yıl boyunca Silivri Belediye Başkanlığını yönetti. Ağlamadan, sızlanmadan ve de 15 yıl boyunca yandaki apartman komşularından tek bir şikâyet gelmeden. Pekâlâ, eksi yönü ne derseniz? Sıkıştırmaya pek gelmez. O’nun için siyaset savaşında her yol mubahtır. Peki, ne yapar? Sağ partiye bile geçer. Yapma ya! Yine mi?

YILMAZ KANDEMİR, iki üniversite bitirmiş, Selami DEĞİRMENCİ ile aynı meslek grubundan gelir. Hesap adamıdır. Üstelik Yılmaz, oturur bir de sağlamasını yapar. Çalışıyor mu? O da meslektaşı gibi hiç durmadı. Değişik çalışma yöntemleri vardır. Tabanın nabzını tutmasını iyi bilir. “Sevgili Yılmaz, yaptığın çalışma ile Silivri’nin geçmişini kurtardın, ama Silivri’nin geleceğini kurtarabilecek bir formülün var mı?” Yan komşu ile arası nasıldır, derseniz? Eh, çekinir biraz komşularından.

Belediyecilik zor zanaattır. Kılı kırk yaracaksın, ince eleyip sık dokuyacaksın. Zirveye bir şekilde çıkarsın, önemli olan orada durabilmendir. CHP’li iki belediyemiz mahkemelik oldu, tutuklamalar oldu (mahkemeler neticelene kadar herkes masumdur). CHP bu konularla ilgili olarak iki beyanat verip beklemeye mi çekildi. Bir çalışma yapılıyor mu? Halk bilgilendirilecek mi? Yoksa “Herkes adalet önünde kendi hesabını versin” mi denilecek? Sezen Aksu’nun güzel bir şarkısı var, tavsiyemdir “Ben sende tutuklu kaldım” iyi gelir, dinleyin. Benim ise dilime bir başka şarkı dolandı bu günlerde nedense!

Sen zahmet etme yerinden,
Gürültü yapmam derinden.
Parmaklarımın üzerinden,
Su gibi akar giderim.

(30 Haziran 2008)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder