Silivri’ye geldiğin günü anımsıyorum. Üç kız arkadaştınız. İkisi gitti, sen kaldın bu küçük sahil kasabasında. Gözlerinde yemyeşil umutlar, kalbinde kocaman bir sevgiyle.
Ayrılmaz beş kişiydik ve tek bayan sendin aramızda, olsun… Sıkı mı sıkı arkadaştık, her yere beraber giderdik, bu son gittiğin yere kadar. Bu sefer olamadı, biz gelemedik, götürülmene de direnemedik. Ne oluyor bile diyemedik.
Önce gözlerindeki umutların yeşerdi. Sana iş bulunmuştu, artık bizden biriydin Silivriliydin. İş buldun diye ne çok sevinmiştik. Koskoca dört adam, senin ilk maaşını bir gecede yemiştik. Sana çok alışmıştık çok, kimseyi aramazdık, sormazdık, akşamları hep yolunu kollardık.
Kafaları çektiğimiz bir gece isyan ettin, ağlıyordun gelmek istemedin bizimle, kala kalmıştın sahilde. İlerde eşin olacak arkadaşımız da kaldı yanında, bir daha da dönmedi aramıza. Zaten sizden sonraki bizim üç kişilik berberlik de pek yürümedi be.
Yıllar ne çabuk geçiyor değil mi? Büyük oğluna hadi bir şekilde anlatırız yokluğunu da, ya küçüğün o minicik yüreğinde nasıl bastırırız annesizliğinin korluğunu.
Evinizin önünden geçtim dün akşam, sokağınızın başında koca bir afiş asılı idi. Önce senin içindir diye umutlandım, bir parti destek veriyordur diye. Yok değilmiş be arkadaşım! Sokağınızı asfaltlamış belediye. Eh, ne yaparsın; seçimlere de az kaldı. İşte çalışıyor büyük şehir belediye
Ne olur, “Neden, niçin benim” diye sorularını sorma kendine, yer bitirir sorular insanı içerde. Hem dışarıda neler oluyor bir bilsen bak! Bir belediye daha basıldı, dört yüz askerle. Bunu gören halk darbe yapıldı sanmış, orada da 41 kişi tutuklanmış.
Ölümden döndüğümde ben, annen vardı başucumda. “Bunu atlattın ya şükürler olsun, dur bakalım, daha çok mangal yapmaya gideriz biz” demişti. Ya, böyle işte kardeşim, o gün bu sözler bana ne iyi gelmişti. İnan gözüm, şimdi mangal bir kibrite bakar döndüğünde.
Senin arkadaşın olmaktan çok gururluyum, her gün onlarca dostumuz geliyor, senden haber almak için yanıma. İnan gözüm, hepsi de çok seviyor seni Allahıma Kitabıma.
Hadi, şimdi kafana takma bütün bunları, kolay geçmez iftiranın kalpteki ağrısı. Daima iyi şeyler düşünmeli, arkadaşımın mahpustaki karısı.
Cemi cümlemiz, cümlenize selam ediyoruz, güzel haberlerinizi bekliyoruz.
(8 Temmuz 2008)
16 Ekim 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder